Medeniyet Tarikatı
“Uygarlıkların ‘başarılarını’ değerlendirirken alınması gereken tek kıstas, hangi uygarlığın bireylerine daha fazla şey öğrettiğidir.” Medeniyet Tarikatı, Mustafa Kemal Atatürk’ün “gerçek tarikat, medeniyet tarikatıdır” sözünden ilhamla doğmuş bir bilinç hareketidir.
Manifesto'yu Oku (PDF)İnsanlığın Tekamülü İçin Yeni Bir Yol — Medeniyet Tarikatı
Medeniyet Tarikatı, politikadan bağımsız, kutuplaşmadan uzak ve tüm dünya insanlarını tek bir medeniyetin çocukları olarak gören bir perspektifle; bilimi aklın, kültürü ortak hafızanın ve etiği vicdanın dili sayar. Amacımız, kimseyi dışlamadan; farklı inanç, düşünce ve yaşam biçimlerini, ortak bir etik zeminde buluşturmaktır.
Görevimiz; toplumların olgunluk seviyesini anlamak, geliştirmek ve paylaşmaktır. Bu görevler bir otoritenin değil, kolektif bir bilincin sorumluluğudur. Her birey, bu çabaya düşüncesiyle, emeğiyle veya sadece farkındalığıyla katkı verir. Çünkü medeniyet, bir kurum değil, bir bilinç seviyesidir.
Adımızda ‘tarikat’ geçiyor diye ürkmeyin. Biz geçmişin değil, geleceğin tarikatıyız — geçmişin yüklerini kaldırırken, geleceğin dünyasını yeni değerler üzerine inşa edebilen; öğretenlerin değil, birlikte öğrenenlerin buluşma noktası.
“Kim olursan ol, yine gel.” — Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Türkiye’den Doğan Bir Uyanış Çağrısı
Bu topraklarda yeniden filizlenen bir bilinç var. Ne ideolojik bir yönlendirme, ne de inancı araçsallaştıran bir çağrı bu — insanın özündeki iyiliğe, adalete ve bilince davettir. Medeniyet Tarikatı, politik kutupların ötesinde, ortak vicdanın sesi olmaya çağırıyor. Yargılamadan, bölmeden, dayatmadan... Sadece düşünerek, üreterek, paylaşarak. Bu çağrı; ülkesini seven, insanlığı önemseyen ve geleceği vicdanla kurmak isteyen herkese. Çünkü gerçek devrim, insanın kendi bilincinde başlar.
Manifesto
Güncel manifestoda MOE’nin çerçevesi, Medeniyet Tarikatı Platformu ve “Arayıcı – Yolcu – Bağımsız Asil” yolculuk sistemi; amaç, yöntem ve katılım ilkeleriyle birlikte net biçimde anlatılıyor.
Manifesto'yu Oku (PDF)Topluluğa Katıl
Umudunu kaybetmek üzere olan ve hiçbir ideolojik baskı altında hissetmeden var olmak isteyen güzel gönüllüler için açık bir çağrı: birlikte nefes alalım, birlikte düşünelim, birlikte üretelim.